Aşk olmadan meşk olmaz

Eskiler aşk olmadan meşk olmaz derlerdi. Bir çizgiyi meşk etmek, bir şarkıyı meşk etmek. Meşk etmekle ilgili duyduğum ilk kelimeler. Fakültede hat dersi hocamız “ertesi haftaya meşkleriniz hazır olsun” derdi. Meşk, yani hatla ilgili çiziktirdiklerimiz.Televizyonda eski musikimizin icracılarından bir sanatcı da aynı tabiri kullanmıştı. “Filanca üstaddan meşk ettim” diye.Aşk ile meşk birbirine öyle yakışmış ki ecdad aşk olmadan meşk olmaz deyivermiş.


Hat üstadlarının tarihi çizgiye duyulan aşkın tarihi demektir. Bu aşk onları tarihin en derin sanat hadisesinin kahramanları yapmış. Aşkına sadık kalanların tarihidir hat. Hat, çizgi demek. O çizgiyi güzelleştiren ise aşk, o aşka sadıkane bağlılık.
Hattın hat olmasının ötesinde derin anlamları var. Üstad, şakirt ilişkisi mi dersiniz, usta çırak ilişkisi mi? İkisi de aynı kapıya çıkıyor aslında. Üstad ile öğrencisi arasında saygıya ve sevgiye dayanan bir ilişki var. Aşk ve sabır yoldaş oluyor ikisine de. Bazen darda kalan “bu da geçer yahu” diye çizik atıyor. Geçecek olan şey ne ise herhalde geçip gidecektir. Bu söz merhem oluyor hattatın yarasına. Sadece hattatın yarasına mı? Yüzlerce yılın karanlık rakamlarının tarihi arasından o yazıyı okuyan herkesin yarasına da.

“Ah minel-aşk” derken nasıl bir ah olduğunu da anlıyorsunuz. Aşktan fezeyan eden bir ah. Öyle bir ah işte. Ne anlarsanız anlayın. Genişletin bu imgelemi. Hattat ne yazarsa yazsın anlamı şairinki gibi kendi batnındadır amma ortalığa yayılınca o ah herkese göre ayrı bir ah olur. Güzelliği buradadır onun.

Çizilen her hatta ayrı bir yazı yazılabilir. Yazıdan öte bir şeyler var oysa. Yazıya geçirilmeyen sohbet, hattat ile üstadı arasındaki saygıya ve sevgiye dayanan manevi bir ilişki. Öyle ki çizilen her çizginin sonuna bir şerif getirilebilir. Besmele-i Şerif, Fatiha-i Şerif, Yasin-i Şerif gibi. Üstünlüğünü yaratıcıdan alan bir üstünlüktür bu. Yazı da hak kitabını tekrar ettiği için mübarek sayılır. Asla bel altında tutulmaz. Hakettiği saygıyı her zaman görür. Hatta Anadolu’nun bazı kasabalarında hala ihtiyarlar yere düşen kağıtları katlayıp belden yukarı gelecek şekilde duvar aralıklarına yerleştirirler. Kağıt üzerine Allah kelamı yazıldığı için mübarek kabul edilir ve öyle muamele görür. Kağıt gazete parçası olalıberi o saygıdan uzak kalmıştır.

Hattat, aşk hayıtı boyunca en son kutsal kitabı yazar. Rabbi yessir duasıyla başladığı yolculuğu minel cinneti vennas ile sona erer. Vazifesini tamamlamıştır.

0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir